29 Mart 2013 Cuma

Peri tozları..

İnanmak ne güzel bir şey..

Hayata tutunmak demek ve hatta keyif almanın kapı tokmağı "inanmak"!

Peri tozlarına gelinceee

Hep hayalini kurdum küçükken pırıltılı simli yıldızlı sihirli büyülü prenses/peri asalarından çıkan o masalsı bir sese sahip mucize kırıntıları..Bir anda bir hareket veya kelime ile ortaya çıkan ve gökyüzünde döne döne ışıltısını yitirip kaybolan peri tozları..

Yağmur yağdımı üzüldüğüm (yağmurda peri tozlarım söner işe yaramaz diye) güzel gecelerde camdan yıldızlara bakıp onlara üflediğimi hayal ettiğim peri tozlarım..

Evde oturdum ne kadar gerçekte de ihtiyacım olduğunu düşündüm ki bir kaç yakın arkadaşımın daha mucizeye ve mutlu olmaya ihtiyacı vardı dedim vakit bu vakit! Yaş 32 daha ne bekliyorum ki otur kendi peri tozunu kendin yap ve başladım aklıma gelenleri eklemeye hayalimdeki pırıltıları gördükçe sevinçten ağlamak istedim ama dedim ya yaş 32 abartmayayım dedim!

Yapımlar devam ediyor çok yakında son halini paylaşacağım ama tarifi ben de saklı hatta herkesin ki kendine bilgilerinize ışıltılarla sunar kaçarım arkamda parıltılar bırakarak..

Artık beni takip etmeniz hiç zor olmayacak ..:)

25 Mart 2013 Pazartesi

Dünya=Pintish Pintish=Dünya

Pintish dönüyor
Pintish çok kalabalık
Pintish çok küçük
Pintish da olmaz deme
Pintish çok güzel
Pintishkeşfetmeye değer
Pintish'i herkes görmek ister
Pintish hiç durmasın
Pintishler tatlısı kim??
Hadi Pintish tatlısı bir düş kur heyecanla..:)


Yalan söyler gibi ima ettim!

..Sakladığımız onca şey arasında bizi biz yapan herrrr şeye şükürler olsun!..

21 Mart 2013 Perşembe

Bir şey diyesim geldi!..

Bir şey diyeceğim diye başlamak istiyorum tam konuştuğum gibi de yazasım var:

Bir şey diyeceğim ben bu blogu köfte kızartırken açmış bir insan evladı olarak şu an çok sevgili dostumun dürtmesi ile kendime gelmiş bulunmaktayım yazacak tonla şey var ama ben şu pilav pişsin bugün de bitsin kafasına sahibim şiddetle..

Yok öyle kafayı yemekle bozduğumdan değil sadece gece yastığa başımı koyduğumda ya da sabahları yataktan kalkarken hatta hatta evden çıkarken bir planım olsun istiyorum ben. Saat kaçta eve döneceğimi ya da arabama binerken hangi istikamet için marşa bastığımı bileyim fırtınada bir kuru yaprak gibi savrula savrula yaşıyorum aylardır kaptırdım kendimi hayatın akışına. Ben yaşamıyorum hayatı hayat beni bir çamaşır makinesi misali evirip çevirip duvardan duvara vuruyor sersemledim sinyaline giriştim haydi hayırlısı..



Misal bu yazıyı yazarken bile araya telefonlar, bir akşam yemek faslı bir iki de iş girdi hatta iki dizi devirdim yetmezmiş gibi.

Kısacası pilav falan telaşındaydım ya pişti, yendi, soğudu kendisinin buzdolabından selamı varmış sizlere..

NOT: Resmin "alt" (!) metni yaşadığım her duygunun özeti..